Anne Ölüm Oranı bir toplumun, bölgenin, ülkenin sağlık düzeyini gösteren en önemli göstergelerden biridir. Eğer bir toplum, ülke ya da bölge hakkında sağlık düzeyi konusunda fikir edinmek istiyorsak genellikle şu üç göstergeye bakarız:
Bebek ölüm hızı Anne ölüm oranı Doğumda yaşam beklentisidir.Anne ölüm oranı şöyle hesaplanır: Belirli bir süre içerisinde (ki genellikle 1 yıldır) gebelikleri başından doğum sonrası 42. güne kadarki süre içinde; gebeliğe, doğuma bağlı nedenler ya da doğumdan sonraki puerperal dönem (halk arasında “lohusalık”) dediğimiz 6 haftalık süre içerisinde herhangi bir sağlık problemine bağlı olan ölümler bölü aynı süre içerisindeki canlı doğumlar çarpı 100.000 olarak hesaplanır. “Yüz binde” olarak ifade edilir. Hız yerine oran dememizin nedeni formülde pay ve payda’da başka değerlerin yer almasıdır. Pay, toplam anne ölüm sayısı; payda, toplam canlı doğum sayısıdır.
Hız şeklinde formüle edilmemesinin sebebi de genellikle gelişmekte olan ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerin kırsal kesimlerinde gebe kalan kadın sayısını saptamanın zorluğudur. Bazen kadınlar kendilerinin bile gebe kalıp kalmadıklarını anlayamaz. Örneğin adet düzensizliği olan kadınlar belirli bir adet gecikmesini takiben ağır bir kanama ile tekrar adet görünce o anda bir düşük yapmış olsa bile bunu anlamadan düzensiz adetin sonucu olduğunu düşünebilir. Bu sebepten gebeleri tam olarak saptayabilmek mümkün değildir.
Burada annelik ve gebelik için bir yaş sınırı da vardır. Bu DSÖ tarafından belirlenmiş bir sınırdır. Gebelik ve annelik dönemi 15-49 yaş arasıdır. 15 yaşından önce bir kadın gebe kalamaz mı? Tabi ki kalabilir. 49 yaşından sonra gebe kalan, anne olanlar yok mudur? Tabi ki vardır. Ancak DSÖ bu tür ölçütleri karşılaştırılabilirlik açısından ve doğru politikalar belirleme açısından, dünyanın her yerinde standart olmasını gerekli görmektedir. O nedenle bu standartlar vardır. Uzmanlar komitesi zaman zaman bu formülleri standart hale getirmek ve güncellemek için çalışmalar yürütmektedir.