Desantralizasyon; türkçe deyişle yerinden yönetim anlamına gelir. Yani sağlık hizmetlerinde desantralizasyon dediğimiz zaman; sağlık hizmetleri sunumu sırasında merkeze ait birtakım yetkilerin ve gücün daha alt yönetsel, politik ya da örgütsel birimlere yani hiyerarşik anlamda daha aşağıda yer alan birtakım birimlere güç ve yetkinin güç ve yetkinin aktarılması anlamına gelir.
Desantralizasyon, sağlık sektöründe 1980’li yıllarda özellikle neoliberal politikalar gündeme geldiğinde dünyada çok sihirli bir kelime olarak kullanılmaya başlanmıştır. Gerçekten de bunun uygulandığı ülke ve bölgelerde çoğu zaman önemli başarılar elde edilmiştir. Ancak olumsuz sonuçlara da çok rastlanmıştır.
Desantralizasyonun türleri söz konusudur, başlıca 4 türü vardır: Dekonsantrasyon, Devolüsyon, Delegasyon ve Özelleştirme.
Dekonsantrasyon; yönetsel desantralizasyon anlamına gelir. Ülkemizdeki İl Halk Sağlığı Müdürlükleri ya da İl Sağlık Müdürlükleri bu anlamda Dekonsantrasyon örneğidir. Nedir yani dekonsantrasyon? Sağlık Bakanlığı; Ankara’da, başkentte bütün işlerini oradan bir merkezden yürütmek yerine illerde oluşturduğu sağlık müdürlükleri kanalı ile yürütür. Yani gücün ve yetkinin bir kısmını kendi kontrolündeki yönetsel birimlere devretmiştir; bunun adı Dekonsantrasyon’dur.
Devolüsyon ise bizim sağlık sektörümüzde söz konusu olamayan bir desantralizasyon yöntemidir. Ancak bizim adalet sistemimizde, kara yollarında, bir takım kamu kuruluşlarında bunun uygulaması vardır. Devolüsyon, politik desantralizasyondur. Merkezdeki güç ve yetkinin bir kısmının politik anlamadaki alt birimlere devredilmesi anlamını taşır. Örneğin; ülke birtakım politik bölgelere ayrılmış olsa, coğrafi bölgeler gibi, bu bölgelerde de yerel sağlık yönetimi birimi kurulmuş olsa, Sağlık Bakanlığı yetkilerinin bir kısmını bunlara devretse -eyalet, kanton uygulaması olan ülkelerde olduğu gibi- o zaman Devolüsyon anlamında Desantralizasyon söz konusudur.
Delegasyon ise örgütsel desantralizasyon anlamına gelir. Yani merkezdeki yetki ve gücün bir kısmının daha periferdeki, daha alt kademelerdeki örgütlere devredilmesi anlamına gelir.
Bu örgütlere ingilizceden türkçeye geçen adıyla parastatal örgütler yani “devlete paralel olarak oluşturulmuş örgütler” adı verilir. Ülkemizdeki uygulamasının örneği; örneğin üniversite hastaneleridir. Üniversite hastaneleri, Sağlık Bakanlığı’na bağlı resmi kuruluşlar olmamasına, özel statüde hastaneler olmasına rağmen özel hastanelerden farklı bir niteliğe sahiptir. Bunların verdikleri hizmetler; yani sağlık personelini eğitme, sağlık konusunda araştırma yapma ve halka sağlık hizmeti sunma gibi işlevler aslında Sağlık Bakanlığı’nın vermesi gerektiği ama üniversite hastanelerine devrettiği, birtakım yetkiler de verilen hizmetlerdir.