Bağışıklama; insanların çeşitli enfeksiyon hastalıklarına karşı, adından da anlaşılacağı gibi, “bağışık” yani “dayanıklı, dirençli” hale gelmesidir. Bunu çeşitli şekillerde gerçekleştirmek mümkündür.
Bağışıklamayı başlıca iki grupta topluyoruz: Doğal Bağışıklama, Yapay Bağışıklama.
Doğal Bağışıklama; dışarıdan herhangi bir müdahale olmadan insanın doğuştsn ya da kendiliğinden birtakım hastalıklara bağışık hâle gelmesidir.
Yapay Bağışıklama ise dışarıdan birtakım müdahaleler ile bazı hastalıklara karşı bireyin dirençli hâle gelmesidir. Doğal ve Yapay Bağışıklama’yı da kendi içinde ikiye ayırarak inceliyoruz: Aktif Bağışıklama, Pasif Bağışıklama.
Doğal Bağışıklama’nın Aktif ve Pasif’i şu şekilde oluyor. Doğal Bağışıklama’nın Aktif’inde; hastalık geçirildikten sonra edinilen bağışıklama aktif bağışıklama oluyor yani vücut hastalık ile hastalık etkeni ile tanışıyor, onla mücadele ediyor, onu alt ettikten sonra artık ona karşı bağışık, dirençli hâle gelmiş oluyor. Aktif olarak bu mücadelede yer aldığı için Doğal Aktif Bağışıklama diyoruz buna.
Doğal Pasif Bağışıklama ise; insanlar doğduğunda bazı insanlar yapısal olarak bazı hastalıklara dirençli, bağışık olabiliyor. Ya da örneğin her yenidoğan, annesinden kendisine geçen bağışıklama hücreleriyle, maddeleriyle yenidoğan döneminde birtakım hastalıklara karşı dayanıklı, dirençli, bağışık oluyor. Buna da Doğal Pasif Bağışıklama diyoruz.
Yapay bağışıklamaya gelince onu da Aktif ve Pasif diye ikiye ayırıyoruz. Yapay Aktif Bağışıklama’nın tipik örneği; aşılar oluyor. Aşı dediğimiz biyolojik maddeleri insanların vücuduna vererek immun yani bağışıklama sistemini harekete geçiriyoruz. Bunlar bazen o hastalığın etkenlerinin antijenleri dediğimiz birtakım kimyasal maddeler olabileceği gibi o enfeksiyon hastalığını yapan mikroorganizmaların zayıflatılmış bir türü de olabiliyor. Aşılar vücuda girdiği zaman bağışıklık sistemi harekete geçtiği aktif hale geldiği için buna karşı vücudu savunmak amacıyla bağışıklama hücrelerini ya da proteinlerini üretmeye başlıyor ve Yapay Aktif Bağışıklama sağlamış oluyor. Yapay Pasif Bağışıklama’da ise insan vücuduna yine korunmak amacıyla enfeksiyon etkenlerini ya da antijenlerini vermek yerine bu antijenler ve etkenler için başka insan veya hayvan vücudunda oluşmuş olan serum adını verdiğimiz antikorları naklederek onları bağışık hâle getiriyoruz. Yani insanın kendi bağışıklama sistemi bunları üretmiyor. Ama başka vücutlarda üretilmiş olan maddeleri insanın vücuduna vererek insanı bu hastalıklardan korunmalı ve bu hastalıklara karşı dirençli hale getiriyoruz ve buna da Yapay Pasif Bağışıklama adını veriyoruz.