Toplum sağlığı açısından önem taşıyan sık karşılaşılan ve ciddi sorunlara yol açan yeme bozuklukları başlıca üç tanedir. Anoreksia nervosa, bulimia nervosa ve ortoreksia nervosadır.
Anoreksia nervosa zayıflama amacıyla sıkı diyet yapan bazı kişilerde beden algısının bozulması sonucu ortaya çıkan psikiyatrik bir tablodur. Kişi giderek yiyecegini azaltır ve bu azalmış yiyecekle beslenmeye uyum sağlar sürekli kilo verir ancak kilo verdigi halde fizyolojik olarak ve anatomik olarak çok zayıf bir duruma geldiği halde kendi kilosundan hala memnun değildir kilolu oldugunu düşünmektedir. Örneğin 20 kilograma düştüğü halde aynanın karşısına geçip sürekli kendisini inceleyen ve hala kilolu olmasından dert yanan bir deri bir kemik kalmış insanlar vardır. Bu patolojinin adı anoreksia nervosadır. Psikiyatrik tedavi gerektirir. İkinci bir yeme bozukluğu bulimia nervosadır. Bulmia nervosa manken hastalığı olarak da bilinir. Bulimia nervosası olan kişiler yine diyet yapma derdinde olan vücudu ile barışık olmayan beden algısı bir miktar bozulmuş olan kişilerdir. Bunlar da kilo vermek için ya da almamak için her yemekten sonra yediklerini ilk fırsatta tuvalate gidip uygun bir yere gidip kusarak dışarıya çıkartırlar. Yemelerini engelleyemedikleri için yerler ancak vücuduna yararlı olmasın diye kusarak vücuttan dışarıya atarlar. Bu da tabii ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Bu da tedavisi gereken bir durumdur. Üçüncü durum ise ortoneksia nervosa hayatın tıplaştırılmasının bir ürünüdür. Beslenme modaları diyet modaları ortalığa yayılınca kitle iletişim araçları ile insanlar bunlara kolayca ulaşabilince bir anda sağlıklı beslenme amaçlı, insanların sağlık konusunda kendi anlayışlarına uygun besinlere yönelmesi ortaya çıkmıştır. Çok sayıda insan bugün marketlere gittiği zaman aldıkları ürünlerin içindeki üzerindeki etiketlerde yazan kalorisi,içeriği, içindeki maddeler işte protein miktarı, karbonhidrat miktarı, katkı maddeleri miktarı bunları teker teker okurlar, bunlarla ilgili inanılmaz miktarda bilgilere sahiptirler. Bunların ne anlama geldiğini öğrenmişlerdir ve zararlı olduğu şüpheli olduğu bilinen bütün bu maddeleri içeren yiyecekleri almazlar, yemezler, almışlarsa da atarlar. Yeme içme olayını bu derece bilimsel hale getiren sağlıklı yeme saplantısını hayatının birinci planına alan kişilerde görülen bu saplantı durumuna psikiyatristler ortoreksia nervosa adını verir. Yani kısaca sağlıklı beslenme saplantısı şeklinde ortaya çıkan bir klinik tablodur.