genel,

Açıklanması Zor Farklılıklar

Prof.Dr. Osman Hayran Prof.Dr. Osman Hayran Abone Ol Mar 21, 2019 · 2 dakikalık okuma
Paylaş

Aynı epidemiyolojik ve demografik özelliklere sahip insan topluluklarında yani yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik durum, sosyal özellikler açısından birbirine benzer olan insan topluluklarında, aşağı yukarı aynı hastalıkların ortaya çıkması beklenen insan topluluklarında, aynı türden sağlık hizmeti sunan sağlık kuruluşlarında yapılan tedavilere, konulan teşhislere baktığımız zaman aynı hastalığın bir toplumda diğerinin iki üç katı daha fazla teşhis ya da tedavi edildiğini; başka bir toplumda ise başka hastalıkların daha fazla teşhis ve tedavi edildiğini görüyoruz. Bunun neden böyle olduğuna gelindiği zaman bunun aslında o hastalıkların gerçekte farklı dağılımından ya da o tedavilere ihtiyaç olduğundan değil ağırlıklı olarak bu hizmeti sunanların tercih haklarını, takdir yetkilerini bu doğrultuda kullanmalarından kaynaklandığını görüyoruz. Örneğin, kendi çevremizden de zaman zaman fark edebiliriz, bazı dönemler by-pass ameliyatları çok sık yapılmaya başlanmıştır. Önüne gelen orta yaş ve üzerindeki kişiye kalple ilgili, damar tıkanıklığı ile ilgili teşhisler konulur ve sık sık by-pass ameliyatı yapılır. Bazı dönemlerde bakarız; erkeklere prostat teşhisi çok konulur ve sürekli prostat ameliyatı yapılır. Bazı dönemlerde bakarız; eklem patolojileri ile ilgili teşhisler konulur ve buna yönelik uygulamalar yapılır. Bazı dönemlerde de bakarız, ülkemizde bu çok önemli bir sorundur, önüne gelen kadına doğum sebebiyle sezeryan yapılır. Benzer toplulukları benzer sağlık hizmeti sunan yerleri birbirine kıyasladığımız zaman birbirinden farklı görünen bu uygulamalara Açıklanması Zor farklılıklar adı veriyoruz. “Açıklanması Zor Farklılıklar” adı aslında sağlık sektörünün hayatın tıplaştırılması konusunda neden olduğu sonuçların da bir anlamda izahını mümkün hâle getiriyor. Çünkü sağlık sektörü kendi telebini kendisi üreten, yaratan bir sektör. Sağlık sektöründe sunucu tarafından oluşturulan talep diye bir talep söz konusu. Sunucu birisine bir teşhisi koyduğu zaman o kişi bunu kabullenmek ve o tedaviyi uygulamak durumunda.

Tarihi Bir Olay

Açıklanması Zor Farklılıklar kavramının ilk ortaya çıkışında; 50’li yıllarda Newyork’ta bir grup araştırmacı, ilköğretim öğrencileri arasında o günlerde moda olan tonsillektomi yani bademcik ameliyatı için bir çalışma yapıyorlar 1000 öğrenciyi taramadan geçiriyorlar, bunların %60’ına yakınının tonsillerinin alındığını yani bademcik ameliyatı olmuş olduğunu görüyorlar; tonsillektomi olmamış olan öğrencileri 1. Basamak hekimlerine gönderiyorlar ve tonsillektomi endikasyonu yönünden incelenmesini istiyorlar. Bu geriye kalan öğrencileri inceleyen 1. Basamak hekimleri, kendilerine başvuran öğrencilerin %50’sinden fazlasının tonsillektomiye ihtiyacı olduğu kararına varıyor. Araştırıcılar, bu öğrenciler arasında tonsillektomi endikasyonu olduğu söylenmeyen, hekimlerin ayırdıkları öğrencileri 2. bir hekime gönderiyorlar. Bunlara tonsillektomi gerekip gerekmediği sorulduğunda; bu hekimlerde de kendilerine başvuran öğrencilerin yarısına yakınına tonsillektomi endikasyonu konulduğu görülüyor. 2. grup hekimin “Tonsillektomi ihtiyacı yok” dediği öğrenciler 3. bir hekim grubuna gönderildiği zaman bunların da bir kısmına tonsillektomi endikasyonu konuluyor. Sonuçta hiçbir şikayeti olmayan 1000 öğrenciden sadece 64’üne tonsillektomi endikasyonu konulmuyor. Yani geriye kalan 936 öğrenci ya tonsillektomi olmuş ya da “Tonsillektomi olması gerekir” şeklinde tanı alıyor. Tıbbi uygulamalar adına utanç verici olan bu durum bir kilometre taşı niteliği taşıyor. O günden itibaren hekimin takdir yetkisinin nerede başlayıp nerede bitmesi gerektiği, ne kadar olması gerektiği sorgulanmaya başlıyor.

Duyuru listesine kaydol
Yeni eklenen kavramlar doğrudan e-posta kutuna gelsin!
Prof.Dr. Osman Hayran
Prof.Dr. Osman Hayran Abone Ol
İzmir Maarif Koleji, Ankara Fen Lisesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra aynı üniversitede Halk Sağlığı ihtisası yaptı. Zorunlu hizmetini Kocaeli Sağlık Müdürlüğü’nde tamamladı. 1988 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalına geçti ve aynı yıl Halk Sağlığı doçenti, 1994 yılında da profesörü oldu. Bir süre Dünya Sağlık Örgütü’nce Ankara’da oluşturulan Sağlık Politikaları Proje Ofisinin Direktörlüğünü yaptıktan sonra 1995 yılında Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi’ni kurmak üzere Dekan olarak görevlendirildi. Dekanlık görevini 2006 yılına kadar sürdüren ve 2008 yılında Yeditepe Üniversitesine geçen Hayran, Yeditepe Üniversitesi’nde Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı. Hayran, halen Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi olarak görevini sürdürmektedir.