genel,

Beslenme Modaları

Prof.Dr. Osman Hayran Prof.Dr. Osman Hayran Abone Ol Mar 21, 2019 · 2 dakikalık okuma
Paylaş

Beslenme modaları halk sağlığında toplum beslenmesi ile uğraşırken karşımıza çıkan çok ciddi bir konudur. Sorunlarla dolu bir alandır. Normalde yeterli ve dengeli beslenme insanlar için yeterli iken besin endüstrisi insanlara bazı yiyecekler konusunda yanlış ya da çarpıtılmış bilgiler aktararak onları farklı algılarla beslenmeye yöneltir. Ve bundan besin endüstrinin bir kısmı çıkar sağlamaya çalışır. Besin endüstrisi hacim olarak dünyadaki en büyük hacimli parasal değer bakımından en büyük hacimli endüstridir. Yani besin endüstrisinde dönen para silah endüstrisinden bile fazladır. Besin endüstrisinde faaliyet gösteren çeşitli kişiler veya kuruluşlar zaman zaman belirli besinleri moda haline getirirler popüler hale getirirler. Bunu yaparken bilimsel verilerin bir kısmını kullanarak bazen çarpıtarak yaparlar. Örneğin bahar geldiğinde yaz yaklaşırken dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de televizyonlarda gazetelerde arka arkaya diyet listeleri yayınlanmaya başlanır. Özel isimlerle anılan diyetler ortaya çıkar. Bu diyetleti öneren akademisyenler ortaya çıkar. Bazıları ilk kez ortaya çıkmış bir diyettir, bazıları meşhurları zayıflatan bir diyettir, bazıları eski diyetlerdir. Bu her yıl tekrarlanan bir durumdur. Bugünkü bilgilerimize göre biliyoruz ki sağlıklı olmak için gerekli olan şey bütün besin ögelerinden belirli oranlarda her zaman yeterlo ve dengeli alınmasıdır. Oysa bu diyetlere baktığımızda her zaman bazı besinlere ağırlık veren hatta tek yönlü beslenmeyi öneren genellikle de zayıflatma amaçlı diyetler olduğunu görüyoruz. Bilim dilinde şarlatanlık diyoruz. Beslenme ile ilgili diyetlerle ilgili şarlatanlar vardır. Bu şarlatanların bir kısmı ne yazık ki üniversite mezunu diplomalı sağlık meslek mensuplarıdır. Bir kısmı ise bu alandaki cahil ya da bilgisiz ya da yönlendirmeye müsait olan insanları suistimal etme hevesinde ve bu suistimalden çıkar sağlama arzusunda olan kişilerdir. İnsanlar bilimsel bilgileri kitaptan okuyup bunun üzerine kafa yorarak öğrenmek yerine kestirme yoldan öğrenmeyi tercih ederler. Bunu hepimiz yaparız. Örneğin başlıca öğrenme yolu akranlarımızdan edindiğimiz bilgilerdir. Hiçbir zaman herşeyi ayrıntılı olarak kitabından okuyarak birinci derece bilgi kaynağına başvurarak öğrenmeye gitmeyiz birisinden duyarız. Bilgisayar kullanmayı hiçbirimiz kitaptan öğrenmemiştir. Kendi kendimize öğrenmişizdir ya da birine sorarak öğrenmişizdir. Programları da böyle öğrenmişizdir. Beslenme konusuna geldiğimiz zaman beslenme konusu herkesin en tecrübeli olduğu konudur. Çünkü doğduğumuz günden beri sürekli olarak günde en az 3 kez yiyoruz içiyoruz. Herkes bu konuda çok tecrübelidir ve herkeste de ego bulunduğu için herkes kendisini çok zeki kabul eder. Dolayısıyla bu tecrübeli olduğu alanda zekasını da kullanarak en doğru sonuçlara kendisinin ulaşabileceğini düşünür. İkna olmaya genellikle insanlar bu konuda mantıklı bir şey duydukları zaman ikna olmaya hazırdırlar. Kolayca ikna olurlar. Birkaç tane de örnek görürler ise ayrıntılı birşekilde bilimsel çalışmaların sonuçlarına bakarak doğru beslenmenin bileşenlerini öğrenmek yerine karşılarına çıkan bir kac örneği aklilestirerek mantığa bürüyerek kendi mantıkları ile açıklayarak belirli bir kestirme sonuçlara varıp uygulamaya başlarlar. Halk sağlığı kitaplarında, uluslararası kitaplarda besleme modaları ve şarlatanlık konusu yıllardır ayrı bir bölüm olarak işlenen bir konudur

Duyuru listesine kaydol
Yeni eklenen kavramlar doğrudan e-posta kutuna gelsin!
Prof.Dr. Osman Hayran
Prof.Dr. Osman Hayran Abone Ol
İzmir Maarif Koleji, Ankara Fen Lisesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra aynı üniversitede Halk Sağlığı ihtisası yaptı. Zorunlu hizmetini Kocaeli Sağlık Müdürlüğü’nde tamamladı. 1988 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalına geçti ve aynı yıl Halk Sağlığı doçenti, 1994 yılında da profesörü oldu. Bir süre Dünya Sağlık Örgütü’nce Ankara’da oluşturulan Sağlık Politikaları Proje Ofisinin Direktörlüğünü yaptıktan sonra 1995 yılında Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi’ni kurmak üzere Dekan olarak görevlendirildi. Dekanlık görevini 2006 yılına kadar sürdüren ve 2008 yılında Yeditepe Üniversitesine geçen Hayran, Yeditepe Üniversitesi’nde Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı. Hayran, halen Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi olarak görevini sürdürmektedir.