Sağlık promosyonu, Sağlığın geliştirilmesi, Sağlığın teşviki gibi kavramlarla ifade etmeye çalışıyoruz; Health Promotion ifadesini. Aslında bunun en güzel karşılığı: Sağlık Promosyonu. Ancak “promosyon” kelimesi yine Türkçemizde geçmişte belli basın yayın organlarının tanıtımında kullanılan, verilen hediyelerle hatırlandığı için maalesef anlamını kaybetmiş durumda. O yüzden Türkçeye bu, literatürümüze daha çok “Sağlığın Geliştirilmesi” olarak aktarıldı ancak “geliştirmek” kelimesi “ promosyon”u tam olarak karşılamıyor. Ben buna Sağlığın Teşviki demenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Sağlık Bakanlığımız aslında “geliştirilmesi” ve “teşviki” kavramlarını bir arada kullanıyor. Hem kendi örgüt, teşkilat yapısında hem de yayınlarında. Sonuçta nedir Sağlık Promosyonu, Sağlığın Teşviki?
Bu bir ilk bakışta koruyucu hekimlik ya da koruyucu sağlık hizmetleri gibi algılanıyor Bunların hepsini kapsayan bir kavram aslında. Bağışıklamayı da, koruyucu hekimliği de, sağlık okur yazarlığını da, sağlık eğitimini de, fiziksel aktiviteyi de, sağlık davranışlarını da kapsar. Aslında hepsini kapsaması bunların hiçbir olmadığı anlamına geliyor; Sağlık Promosyonu’nun.
Bunu kendi bakış açımla açıklamaya çalışırsam: “Pro-motion” bir “ön hareket” demektir kelimeyi analiz edersek. Yani ön alma, önden hareket etme; yitirmeden önce sağlığın kıymetini bilme demektir.
Dolayısıyla insanlar sağlığını yitirdiği zaman sağlık arayışına başlarlar. Hepimizin tavrı budur; hasta olmadan doktor merak etmeyiz hatta hasta olmadan hastanın derdini bile anlamada zorlanırız ama Sağlık Promosyonu; hasta olmadan sağlığın kıymetini bilmek demektir. Dolayısıyla bu kıymeti koruma adına yapılan tüm davranışlar Sağlık Promosyonu’nun konusudur. Dolayısıyla Sağlık Promosyonu, koruyucu sağlık hizmetleri gibi bizim dışımızdaki bir sağlık takımının verdiği hizmetlerinden ibaret değildir. Sağlık Promosyonu, Sağlığın Geliştirilmesi, Sağlığın Teşviki; hatta sadece eylem de değildir, bir hayat tarzıdır.
Sağlık Promosyonu; herhangi bir bireyin değil, herhangi bir sağlık çalışanının değil, herhangi bir toplum sağlığı çalışanının değil hepimizin görevidir. Bireyin kendisinin de içinde yer almadığı bir Sağlık Promosyonu’ndan, Sağlığın Geliştirilmesi’nden bahsedilemez. Yoksa Sağlık Bakanlığı’nda bir “Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü” kurulup onun belirli projeleri finanse etmesi Sağlık Promosyonu, Sağlığın Teşviki değildir.
Sağlığın Teşviki; bir davranışsal bir yaklaşımdır, bir hayat tarzıdır ve bu hayat tarzını besleyecek bütün davranışsal yaklaşımları, tıbbi yaklaşımları, sosyal çevreyi bütüncül olarak kapsayan bir kavramdır.
Bir Örnek:
Bilindiği gibi tütünle mücadele Dünya Sağlık Örgütü’nün şartından sonra Türkiye’nin de çok ciddi ön aldığı ve bu konuda en başarılı ülkelerden biri olduğu bir konu. Eğer olayı tütünle mücadele olarak alırsanız bu Sağlık Promosyonu, Sağlığın Teşviki demek değil tek başına ancak bunu tüm toplumun benimsediği hemen hemen sokakta içene bile diğerinin müdahale edip engellediği, tütün içmenin toplumda sağlığa zarar veren kötü bir davranış biçimi olarak algılandığı bir toplum oluşturulduğu anda Sağlık Promosyonu hâlledilmiş olur. Yoksa tek başına sigarayı bıraktırmak, tek başına sigarayla mücadele ile ilgili örgütsel davranışlara girmek bunun için afişler, tanıtım filmleri, bilgilendirmeler yapmak her biri sağlığın Geliştirilmesi’nin bir alt çalışma ürünleridir; eğitimdir, bilinçlendirmedir, okur yazarlığın artırılmasıdır vs… Ama eğer toplumda artık her birey tütün kullanmanın sağlığa zararlı olarak hayatımıza girmemesi gereken bir eylem olduğu bilincine ulaşırsa ya da bu bilince ulaştırma eylemlerinin tümüne bütüncül olarak baktığımızda bir Sağlığın Teşviki diyebiliriz.