genel,

Sağlık

Prof.Dr. Sabahattin Aydın Prof.Dr. Sabahattin Aydın Abone Ol Mar 21, 2019 · 3 dakikalık okuma
Paylaş

Sağlık Nedir? Sağlık kendi kültürümüz açısından bakıldığında çok farklı anlamlara gelebilir. Kanuni’nin meşhur beyitini hatırlarsanız: “Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi.” Buradaki sıhhat bugünkü sağlık kelimesinin karşılığıdır. Orda devlet ile sıhhatin özdeşleştirilmesi devlet iki anlamda kullanılmış olabilir. Bir erişilebilecek en büyük mutluluk, ikincisi örgüt yapısı olarak devlet. Yani dolayısıyla sağlığı bu kadar geniş yelpazede ele alabiliriz aslında. Ancak bugün sağlık literatüründe esas kullandığımız sağlığın tanımı Dünya Sağlık Örgütü’nün anayasası ile beraber literatürümüze girmiş olan sağlık tanımıdır. Yani Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı tanımdır. Bu tanım Türkçe ifadesinin bildiği gibi sadece hastalık olmaması değil fiziksel sosyal ve ruhsal olarak tam bir iyilik hali olarak Türkçe’ye aktarılıyor. Öncelikle bu tanımın ilk kısmındaki ifade bile sağlık ile hastalığın birbirinim antitezi olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla biz sağlığı hasta olmamanın ötesinde başka kavramlarla ifade etmemiz gerekiyor. Fiziksel tam bir iyilik hali, bu belki bugünkü tıbbi pratiğimiz ile izah edilebilir ama sadece tıbbi pratik değil hayat tarzıyla ,ergonomi ile de ilişkilidir olay sadece sağlıkla ilgili değil. Sosyal bir iyilik hali refah düzeyi ile ekonomi ile ilgili olabilir. Böylece sağlığın tanımın ne kadar geniş anlamlarda olduğunu görüyoruz. Ruhsal bir iyilik hali, insanların toplumda ruhsal olarak iyi olmalarını sağlayan en önemli faktör din faktördür. Bunun için de dünyanın hemen hemem her bölgesinde ve dünyadaki insanoğlunun yaşadığı bütün çağlarda farklı formlarda dinler var ola gelmiştir. Tek tanrılı, çok tanrılı ve her biri de aslında insanları ruhsal rahatlamalarını sağlamak üzere var olan dinlerdir. Dolayısıyla eğer ruhsal tam bir iyilik hali de sağlığın tanımın da ise o zaman bizim dini de sağlık konteksinin içine almamız gerekirdi. Halbuki Dünya Sağlık Örgütü’nün bu tanımının orjinalinde ruhsal bir iyilikten değil zihinsel bir iyilikten bahsediyor. Bu spiritual well-being değil mentally well-being orjinal tanımında. Ancak Türkçe ye tercüme ederken bu ayrım gözetilemediği için ya da sağlık tanımındaki bu nüans fark edilemediği için o günkü tercüme edenler böyle tercüme ettiğinden bugün de biz böyle şekilde devam ediyoruz.Tabii bizim bu kavram kargaşamız sadece bu tanımı tercümeyi edenlerin bir sorunu değil biz psikiyatri hastanelerimize ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri dedik yıllarca dolayısıyla bu açıdanda bazen kendi kültürümüz içinde bu kavramları biribirine sokmuş durumdayız. Aslında Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımını bugün aktarırsak zihinsel tam bir iyilik hali dememiz gerekir ama bugün toplumun geldiği düzeyde sağlık tanımını yeniden ele almak istersek Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımının çok yetersiz kaldığını söylememe gerek yok. Ülkenin sağlık sistemlerinin nihai hedefi toplumun sağlık düzeyini yükselmektir, sağlıklı bir toplum yapmaktır. Dikkat ederseniz nihai hedef bu,eğer nihai hedefi fulu hale getirirseniz net hale getirmezseniz o nihai hedefe sizi götürecek bütün stratejik planlarınız, hedefleriniz,eylemleriniz, faaliyetleriniz hepsi değişkenlik gösterir. Dolayısıyla bu anlamda ülkede sağlık sistemini yöneten, sağlık politikalarını tasarlayan özellikle kamu otoritelerinin görev ve tanımı da değişmiş olur. Eğer sağlık tanımındaki fiziksel iyiliğe odaklanıp bütün örgütlenmeyi bunun üzerine kurarsanız hastaneler yaparsanız travmatoloji merkezleri kurarsanız yanık merkezleri kurarsanız ama toplumun sağlık düzeyini her zaman arzu ettiğiniz seviyeye ulaştıramazsınız. Eğer tanımdaki sosyal iyilik haline ciddi odaklanırsanız sosyal çatışmaları yönetmeniz gerekir sınıfsal çatışmaları yönetmeniz gerekir ekonomik düzeyi refah düzeyi yönetmeniz gerekir. Barınmayı ,iletişimi, ulaşımı yönetmeniz gerekir. Gördüğünüz gibi toplumun ne kadar geniş kesimini ilgilendiren alana girmiş olursunuz. Eğer zihinsel-ruhsal tam bir iyilikten bahsederseniz toplumun ruh sağlığı ile ilgili akut ve kronik bir yığın tedbir almanız gerektiği gibi ruh sağlığıni koruyucu önlemler almanız gerekir yani stresle mücadele bunun içindedir, toplumu mutlu eden davranış biçimleri, ekoller, dini unsurlar, sosyal unsurlar, sivil toplum kuruluşları bunun içine girer. Hasılı bu tanımın neresine odaklanırsanız nihayette elde etmek istediğiniz sağlık öyle bir sağlık olacaktır. Ona göre örgütlenme ona göre görev tanımı yapmanız gerekir. Tabii bugün dikkat ederseniz bu tür bir yaklaşımdan sonra aslında hiçbir toplumun neredeyse gerçekten sağlıklı bir toplum derken nihai çıktığı sağlık derken böyle bir sağlığı hedeflenmediğini görürüz.

Zira sağlık çıktıları olarak elimizde çok küçük parametreler ölçüt olarak kullanılıyor. Bu parametreler nedir? Bebek ölüm hızı, anne ölüm hızı, ortalama doğumda beklenen yaşam süresi gibi çok minimalize edilmiş ölçütlerdir. Halbuki böyle bir tanımı geniş kapsamda düşünürseniz bu ölçütlerin çok fazla sayıda olması lazım. Aslında eğer sağlık kavramı bu kültürel kontek içinde geniş ele alınırsa iste o zaman toplumun her kesimin her sektörün her icraatında önce sağlık demesi gerekir.

Duyuru listesine kaydol
Yeni eklenen kavramlar doğrudan e-posta kutuna gelsin!
Prof.Dr. Sabahattin Aydın
Prof.Dr. Sabahattin Aydın Abone Ol
1959 yılında Bolu-Göynük’te doğdu. İlköğrenimini İstanbul’da Şair Nedim İlkokulu’nda, ortaöğrenimini Özel Darüşşafaka Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden 1985 yılında mezun oldu. 1985-1987 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı Gümüşhane Sağlık Eğitim Merkezi’nde pratisyen hekim olarak görev yaptı. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini tamamlayarak 1992 yılında üroloji uzmanı oldu. 1992-1994 yıllarında Sakarya’da Geyve Devlet Hastanesi’nde uzman doktor olarak çalıştı. 1994 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalına Yardımcı Doçent olarak atandı. 1996 yılında doçent, 2003 yılında profesör oldu. Başhekim Yardımcılığı, Ana Bilim Dalı Başkanlığı, Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı ve Dekan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Ayrıca 1998 yılında başladığı doktora çalışmalarını tamamlayarak 2003 yılında klinik mikrobiyoloji dalında bilim doktoru unvanı aldı. 2001-2002 yıllarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü yapan Aydın, 2006-2009 döneminde Dünya Sağlık Örgütü İcra Kurulu Üyeliği ve 2003-2010 arası Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevlerini üstlendi. 2010-2020 yılları arasında İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörlüğü yapan Dr. Aydın, 17.11.2020 tarih, 2020/536 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcılığı görevine atandı.