genel,

Tıbbi Hatalar

Prof.Dr. Osman Hayran Prof.Dr. Osman Hayran Abone Ol Mar 21, 2019 · 1 dakikalık okuma
Paylaş

Tıbbın amacı insan hayatının kalitesini geliştirmek, insanların sağlığını geliştirmek, korumak ve sağlığı bozulduğunda iyileştirmek olmasına rağmen bu alanda çalışan sağlık personeli başta hekimler, hemşireler, eczacılar olmak üzere tüm sağlık personelinin ve sağlık kuruluşlarının bazen genellikle bilmeyerek, ellerinde olmadan bazen de çeşitli menfaatler uğruna, kaçınılmaz olarak yaptıkları hatalar nedeniyle çok ciddi sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Tıbbi hatalar konusunda ülkelerde güvenilir istatistik ne yazık ki bulunmuyor özellikle bizim ülkemizde bu alanla ilgili güvenilir bir istatistik yok ancak bu işin en ciddi ele alındığı ve tıbbi hatalar karşısında hukuki yaptırımların en yoğun olduğu ABD’de 2016 yılının Mayıs ayında yayınlanmış bir çalışmaya göre Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmanın -bu araştırma 3 Mayısta British Medical Journal gibi çok prestijli bir tıp dergisinde yayınlandı- sonuçlarına göre ABD’de bir yıl içerisinde tıbbi hatalar nedeniyle ölenlerin sayısı en az 251.000 kişi olarak hesaplanmış. Bu korkunç bir miktar. Yani 251.000 kişi eğer hekime başvurmasa, hastaneye gitmese, tedaviye başvurmasa ölmeyecekmiş. Bunlar tedavinin komplikasyonları nedeniyle ölen kişiler değil; tıbbi hatalar, yanlış tedaviler sebebiyle ölen kişiler. Yine ABD’de yapılan başka bir çalışmaya göre sadece fazla hizmet verilmesi sonucu yani gereksiz yere, aşırı miktarda hizmet verilmesi sonucu ölümle sonuçlanan sağlık sorunlarının miktarı, bu sorunlara aşırı hizmet verilmesi sonucu ölen kişilerin sayısı ise yılda 57.000. Yani haftada 1000 kişi kendisine gerekli olmayan hizmetlerin sağlık profesyonelleri ve sağlık kuruluşları tarafından verilmesi sonucunda ölmektedir. Bu niye veriliyor? Bazı insanlar sağlık hizmetlerine ulaşmazken, sağlık hizmetlerini bulamazken bazı insanlara niye fazla hizmet veriliyor? Bu da tıbbi hataları önlemek amacıyla, malpraktis yaptırımları dediğimiz hukuki düzenlemeler devreye girince bu sefer hekimler ve sağlık kuruluşları kendilerini korumak amacıyla gereksiz birtakım tetkikleri de istemeye başlıyorlar. Ki buna tıpta “Defansif Tıbbi Uygulamalar” diyoruz. Yani korunma amacıyla yapılan tıbbi uygulamalar. Birtakım tetkikleri, işlemleri ne olur ne olmaz, kendimi garantiye alayım diye istiyor hekim ya da sağlık kuruluşu. Ama bu uygulamalar sonucunda da kişiler zarar görebiliyor ve ölümlere neden olunabiliyor.

Duyuru listesine kaydol
Yeni eklenen kavramlar doğrudan e-posta kutuna gelsin!
Prof.Dr. Osman Hayran
Prof.Dr. Osman Hayran Abone Ol
İzmir Maarif Koleji, Ankara Fen Lisesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra aynı üniversitede Halk Sağlığı ihtisası yaptı. Zorunlu hizmetini Kocaeli Sağlık Müdürlüğü’nde tamamladı. 1988 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalına geçti ve aynı yıl Halk Sağlığı doçenti, 1994 yılında da profesörü oldu. Bir süre Dünya Sağlık Örgütü’nce Ankara’da oluşturulan Sağlık Politikaları Proje Ofisinin Direktörlüğünü yaptıktan sonra 1995 yılında Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi’ni kurmak üzere Dekan olarak görevlendirildi. Dekanlık görevini 2006 yılına kadar sürdüren ve 2008 yılında Yeditepe Üniversitesine geçen Hayran, Yeditepe Üniversitesi’nde Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı. Hayran, halen Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi olarak görevini sürdürmektedir.