genel,

Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (ICD)

Prof.Dr. Osman Hayran Prof.Dr. Osman Hayran Abone Ol Mar 21, 2019 · 2 dakikalık okuma
Paylaş

Uluslararası hastalık sınıflandırılması ki yabancı kelimelerin dilimize girmesinden nefret ettiğim halde bunun aslını İngilizce bir kere söylemek durumdayım çünkü yaygın olarak o kullanmaktadır. ICD-10 diye bildiğimiz ismidir. ICD International classification of diseases ingilizce sözcüklerinin baş harflerinden oluşur. 10 ise 10.versiyon olduğu anlamına gelir. Uluslararası hastalık sınıflandırılmasının 10.versiyonu Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1994 yılında kullanıma sokulmuştur. 1994 yılından beri kullanılan bir hastalık sınıflandırma listesidir. Bu hastalık sınıflandırma listesinde dünyada var olan tüm sağlık sorunları yüzlerce başlık halinde ana başlıklar ve alt başlıklar halinde sınıflandırılmış ve listelenmiştir. Bir hekim bir sağlık profesyoneli karşılaştığı sağlık sorununu adlandırmak istediği zaman mutlaka bu listede yer alan kategorilerden sınıflardan altında yer alan bir başlığı kullanmak zorundadır. Kendi kafasına göre bir isim veremez kendi kafasına göre bir hastalık tanımlayamaz. Uluslararası arası hastalık sınıflandırılmasının 10. versiyonu 1994 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından kullanma sokulmuş olmasına rağmen bizim ülkemizin bununla tanışması daha doğrusu yaygın olarak kullanılmaya başlanması ne yazık ki 2005 yılına rastlamaktadır. 2005 yılına kadar ülkemiz uluslararası arası hastalık sınıflandırması 10.versiyonunu yaygın olarak kullanma fırsatı bulamamıştır. Hekimlerimiz bundan haberdar olmamıştır. Ilk 9 versiyondan ise hiçbir zaman haberdar olmamıştır. Bu acınacak bir durumdur geçmiş adına üzülüncek bir durumdur. Peki bu dönemlerde hekimler neye göre tanı koymuştur? Bu dönemde hekimler tamamen tıp fakültesinde hocalarının kendilerine öğrettikleri isimlerle mezun olduktan sonra da katıldıkları çeşitli kongrelerde toplantılarda öğrendikleri isimlerle hastalıkları söylemiştir. Bu hastalık tanılarının bir kısmı malesef bu listelerde yer almayan ne anlama geldiği pek belirli olmayan isimler olduğu dikkati çekmektedir. Örneğin geçmişe ilişkin hastalık tanıları incelendiğinde sefalji artralji gastralji gibi aslında semptom adı olan pek çok durumun hastalık tanımı olarak sıklıkla kullanıldığını görürüz. Fonksiyonel diye bir tanı konulduğunu görürüz. Hatta ben kendi hekimlik deneyimimden biliyorum öyle acayip tanılar vardır ki bunların en acayibi acil evlenme raporu vermek için kullanılan bir tanıdır. Acil evlenme raporu vermeyi alışkanlık haline getirmişolan ve para karşılığında bunu veren bir doktorun soruşturmasını yaptığım sırada gördüm ki bütün raporlarda koyduğum tanı psikoseksuel nevrastemi tanısıdır. Bunun ne olduğu kendisine sorduğumda aldığım cevap onunda anlamını bilmediğidir. Onun da kendisinden daha yaşlı bir hekimden öğrendiği o günden beri de bu tanıyı koyduğu hiç kimsenin de bu tanının ne olduğunu kendisine sormadığı cevabıdır. Tıp fakültelerinde öğretilmeyen ne anlama geldiği kullanan tarafından da bilinmeyen bir takım Latince kelimelerden oluşan laf salataları tanı diye yıllarca insanlara aktarılmıştır. Ve insanlar kendilerinde hic bilinmeyen karmaşık bir takım hastalıkların var olduğu düşüncesine endişesine sevk edilmiştir. Bu Neyzen Tevfik ‘in deyimi ile tıp tepmesinin tipik bir örneğidir.

Duyuru listesine kaydol
Yeni eklenen kavramlar doğrudan e-posta kutuna gelsin!
Prof.Dr. Osman Hayran
Prof.Dr. Osman Hayran Abone Ol
İzmir Maarif Koleji, Ankara Fen Lisesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra aynı üniversitede Halk Sağlığı ihtisası yaptı. Zorunlu hizmetini Kocaeli Sağlık Müdürlüğü’nde tamamladı. 1988 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalına geçti ve aynı yıl Halk Sağlığı doçenti, 1994 yılında da profesörü oldu. Bir süre Dünya Sağlık Örgütü’nce Ankara’da oluşturulan Sağlık Politikaları Proje Ofisinin Direktörlüğünü yaptıktan sonra 1995 yılında Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi’ni kurmak üzere Dekan olarak görevlendirildi. Dekanlık görevini 2006 yılına kadar sürdüren ve 2008 yılında Yeditepe Üniversitesine geçen Hayran, Yeditepe Üniversitesi’nde Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı. Hayran, halen Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi olarak görevini sürdürmektedir.